Yorucu bir seyahatti, uzun aktarmalı uçuş, saat farkı, fuar,
Çin yemekleri, hepimizi yormuştu. Bauma Shanghai fuarına, kuzenim ve iş ortağım
Mehmet’le (Barım) birlikte Türk heyeti ile gitmiştik… Mehmet, aynı dayısına
(Babama) çekmiş, tam bir işkolik, sürekli iş konuşan, iş düşünen, çalışkan bir
iş adamı ama okulla, dersle pek arası yok, İngilizceyi bir türlü kıvıramamış
tembel bir öğrenciydi… Mehmet’in İngilizce ile imtihanı ( ya da İngilizce’nin
Mehmet’le imtihanı desek daha doğru olur) bitmek bilmez…
Yurtdışı seyahatlerinde de Mehmet hem keyifli hem de yorucu
bir yol arkadaşıdır. Tercümanlık yapman, rehberlik yapman, sigara ve yemek
problemini çözmen gerekir … Hele bir de mevzu bahis Çin olunca gerçekten
yorulmuştuk, artık bir an evvel eve dönmek istiyorduk… Gece uçuşuydu, bütün
seyahatin ve bütün günün yorgunluğu hatta bitkinliği üzerimdeydi ….
Tüm heyet erkenden havalimanına geldik, valizleri verdik,
pasaporttan geçerken, fısıltı gazetesinden öğrendik ki dünkü aynı uçak teknik
bir arıza ile çok geç kalkmış, bugün de bir gecikme bekleniyormuş … Ama bizim
işlemler devam etti, pasaporttan da geçtik, Kapıya geldik bekliyoruz… Gerçekten
de bir gecikme oldu, 1 saat 2 saat 3 saat derken gecikme devam ediyor, hiçbir
açıklama yapılmıyor biz de koyun gibi bekliyorduk. Mehmet ve ben biraz
dolaşalım bir şeyler yiyelim vakit geçirelim diye içinde pasaportlarımızın da
bulunduğu çantalarımızı heyetteki diğer arkadaşlara emanet ederek terminalde
dolaşmaya çıktık. Biraz fazla oyalanmışız sanırım, kapıya bir döndük ki ne
görelim. Herkes gitmiş, uçak körükte, kapı kapanmış !
4 saattir kapısında beklediğimiz uçağımızı kaçırıyoruz, çantalarımız
da yok !!! Saat sabahın 3’ü, bütün
uçuşlar tamamlanmış ortalıkta bir görevli de yok. Ben panikle sağa sola koşarak
ortalıkta görevli aramaya başladım, deliler gibi koşuşturuyorum yok kimse yok…
Derken neredeyse terminalin camlarını inleten bir ses, daha doğrusu çığlık
duydum : Benim “yes” “no” bile konuşmayan kuzenim Mehmet almış biniş kapısı
anons mikrofonunu “HELP HEEEEELPPPP HEEELLLLPPPP” diye bağırıyor !!! Ben şok oldum tabi ama bir yandan da görevli
arıyorum, Terminalde bir o tarafa bir bu tarafa koşarak…
Bizim bu paniğimizi gören, bizim gibi 2 yolcu daha, bizden
daha pratik zekalı çıktı, hemen biri ötekinin eline basarak, körüğün, kilitli
cam kapısının üzerinden atlayarak uçağa gitti, biz tabi görmüyoruz ama
muhtemelen uçağın kapısını yumrukluyordu.
Güvenlik kamerasından falan o halimizi görmek isterim : Ben
çaresizce sağa sola koşuşturuyorum,
Mehmet anons mikrofonundan Help Help diye
bağırıyor, adamın biri de kapalı uçak kapısını yumrukluyor …
Bu şok dalgası ne kadar sürdü tam olarak hatırlamıyorum ama
uzaktan bir ses “ Fatih Fatih “ diye bana seslenince bir baktım bizim çantaları
emanet ettiğimiz heyetten diğer arkadaşlar pasaport kontrol noktasından bize
sesleniyor : “Napiyorsunuz orada gelin, uçakta teknik bir arıza varmış, uçuş
iptal, otele gidiyoruz” !!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder