6 Şubat 2017 Pazartesi

En Komik Hikayem, Şangay Pudong Havalimanında Panik !


Yorucu bir seyahatti, uzun aktarmalı uçuş, saat farkı, fuar, Çin yemekleri, hepimizi yormuştu. Bauma Shanghai fuarına, kuzenim ve iş ortağım Mehmet’le (Barım) birlikte Türk heyeti ile gitmiştik… Mehmet, aynı dayısına (Babama) çekmiş, tam bir işkolik, sürekli iş konuşan, iş düşünen, çalışkan bir iş adamı ama okulla, dersle pek arası yok, İngilizceyi bir türlü kıvıramamış tembel bir öğrenciydi… Mehmet’in İngilizce ile imtihanı ( ya da İngilizce’nin Mehmet’le imtihanı desek daha doğru olur) bitmek bilmez…


Yurtdışı seyahatlerinde de Mehmet hem keyifli hem de yorucu bir yol arkadaşıdır. Tercümanlık yapman, rehberlik yapman, sigara ve yemek problemini çözmen gerekir … Hele bir de mevzu bahis Çin olunca gerçekten yorulmuştuk, artık bir an evvel eve dönmek istiyorduk… Gece uçuşuydu, bütün seyahatin ve bütün günün yorgunluğu hatta bitkinliği üzerimdeydi ….

Tüm heyet erkenden havalimanına geldik, valizleri verdik, pasaporttan geçerken, fısıltı gazetesinden öğrendik ki dünkü aynı uçak teknik bir arıza ile çok geç kalkmış, bugün de bir gecikme bekleniyormuş … Ama bizim işlemler devam etti, pasaporttan da geçtik, Kapıya geldik bekliyoruz… Gerçekten de bir gecikme oldu, 1 saat 2 saat 3 saat derken gecikme devam ediyor, hiçbir açıklama yapılmıyor biz de koyun gibi bekliyorduk. Mehmet ve ben biraz dolaşalım bir şeyler yiyelim vakit geçirelim diye içinde pasaportlarımızın da bulunduğu çantalarımızı heyetteki diğer arkadaşlara emanet ederek terminalde dolaşmaya çıktık. Biraz fazla oyalanmışız sanırım, kapıya bir döndük ki ne görelim. Herkes gitmiş, uçak körükte, kapı kapanmış !

4 saattir kapısında beklediğimiz uçağımızı kaçırıyoruz, çantalarımız da yok !!!  Saat sabahın 3’ü, bütün uçuşlar tamamlanmış ortalıkta bir görevli de yok. Ben panikle sağa sola koşarak ortalıkta görevli aramaya başladım, deliler gibi koşuşturuyorum yok kimse yok… Derken neredeyse terminalin camlarını inleten bir ses, daha doğrusu çığlık duydum : Benim “yes” “no” bile konuşmayan kuzenim Mehmet almış biniş kapısı anons mikrofonunu “HELP HEEEEELPPPP HEEELLLLPPPP” diye bağırıyor !!!  Ben şok oldum tabi ama bir yandan da görevli arıyorum, Terminalde bir o tarafa bir bu tarafa koşarak…

Bizim bu paniğimizi gören, bizim gibi 2 yolcu daha, bizden daha pratik zekalı çıktı, hemen biri ötekinin eline basarak, körüğün, kilitli cam kapısının üzerinden atlayarak uçağa gitti, biz tabi görmüyoruz ama muhtemelen uçağın kapısını yumrukluyordu.
Güvenlik kamerasından falan o halimizi görmek isterim : Ben çaresizce sağa sola koşuşturuyorum, 

Mehmet anons mikrofonundan Help Help diye bağırıyor, adamın biri de kapalı uçak kapısını yumrukluyor …

Bu şok dalgası ne kadar sürdü tam olarak hatırlamıyorum ama uzaktan bir ses “ Fatih Fatih “ diye bana seslenince bir baktım bizim çantaları emanet ettiğimiz heyetten diğer arkadaşlar pasaport kontrol noktasından bize sesleniyor : “Napiyorsunuz orada gelin, uçakta teknik bir arıza varmış, uçuş iptal, otele gidiyoruz” !!!


Hiç yorum yok: