2 Şubat 2010 Salı

Gerçekten, sevdirir kendini yavaştan, Hindistan…


İkinci gelişim olduğu halde yine önce. “ne kültürü, ne rengi , düpedüz sefalet bu, rezalet!.. Bu pislik, bu kalabalık, fakirlik, trafik, koku, açlık, susuzluk, hastalık …” dedim


Sonra yavaştan yavaştan kalabalığa, trafiğe, gürültüye, kokuya alıştım …
Daha sonra da pisliğe ( bu çok da zor olmadı nedense ? ) ekşili, naneli, körili, şekerli, acı yemeklere, sütlü çaya ve kulaklarının cidarları kıllı adamlara…


En sonunda da dilencilere ( yalnız Eski Delhi’de gördüğüm 2 dilenciyi anlatmam mümkün değil, ben 2 gece uyuyamadım, bu kadarını söyliyeyim ), yolun ortasına işeyenlere, kaldırımda uyuyanlara, bez olmadığı için paramparça, leş, bir tişört hariç çırılçıplak gezen çocuklara da alıştım ( bu biraz zor oldu gerçi, fotoğraflarını çekip buraya koymak ise hiç içimden gelmesi doğrusu … )


Ve gördüm ki bunlar gerçek ve belki de bu harmoninin bir parçası, kaynağı…
Bir küsür milyar insan yanılıyor olamaz...


Ve hatta sevmeye başladım bu cümbüşü …


Kesinlikle dünyanın en enteresan, en acayip yeri, Hindistan… Bütün renkleri ve dertleri yüzlerinde görebiliyorsun insanlarının ve hiç birinin umurunda değil bir ötekinin rengi ya da derdi …



Ama yine de düşünmeden edemedim, en zengin yıllarında İngilizler 100 yıl sömürmeseydi Hindistan’ı ve sonra doğru dürüst yönetilebilseydi ülke; gelir, eşit dağıtılabilseydi, her şey herkes için daha iyi olmaz mıydı ?



Hem sahi, bir İsveç'li de, İstanbul için aynı şeyleri düşünmüyor mudur zaten ? “kalabalık, pislik, trafik, selpakçı, tinerci çocuklar vs…”


Arkadaşım Rishi’nin “ev hallerine” şahit olup annesinin elinden, Hindu ekmeklerine ortak olmaktan ne kadar keyif aldıysam, kardeşi Rimpel’in 2 ay önceki 4 gün 4 gece süren düğününü kaçırdığıma, ve 2,5 yaşındaki oğlu Ayaan’ın önümüzde ay yapılacak ilk saç kesme törenini kaçıracağıma da o kadar üzüldüm …

Hindistan çok acayip bi yer, çok acayip … bu cümbüşü kaçırmamak lazım …


O kadar çok kare, o kadar çok sahne vardı ki ayıklamak, kolajlamak acayip zor oldu, biraz da fazla ve uzun oldu farkındayım ama Hindistan zaten çok uzun bi hikaye …


Kural 10 : Ama sen yine de şükret ! Önce sağlığına hem akıl hem de beden sağlığına, sonra ailen, evin, işin olduğuna ve sonra da bu tarihin, bu coğrafyanın, bu kültürün, sahibi olduğuna şükret. Ve kıymetini bil…

9 yorum:

NiLaY dedi ki...

süper renkli fotoğraflar olmuş.. giderken özenmiştim, şimdi ise direkt heveslendim :))

HaNdE... dedi ki...

ben deme miş miydim:):))

Burcu Çalışkan dedi ki...

Çok farklı ve zengin bir kültür tvde izlediğim bir belgeselde çok etkilenmiştim oralardan sonra bloglarda gördüklerim ve yazdıkların daha da merkalandırdı beni umarım gitme fırsatım olur benimde. çok kıskandım şimdi :))

Fatih Şedele dedi ki...

Yanlız herkes her rengi sevmeyebilir şimdiden uyarıyım ... Bir de Hindistan'dan önce Urfa'ya gitmeyi öneririm, bir nevi öne hazırlık olur ...

Burcu Çalışkan dedi ki...

zaten o taraflarda planlar arasında var tek sorun evin beyinin oraları merak etmeyip bana uymaması

Tanya's dedi ki...

AH yine geldi Hindistanım..ama olmadı ki şimdi bu...

Adsız dedi ki...

Bi kadar yeri gezip boylesi fotoraflarla susleyop
anlatilarin oldugu boylesi bi bloga sahip olmak
buyuk bir zenginlik cdiye dusunuyorum...Gipta edilesi


Yanliz fotolariniza kendi imzanizi koysaniz
daha iyi olur diye dusunuyorum..

Yolunuz isvicre' ye dusse nasil anlatirdiniz
merak ediyorum..

Almanya gezinizde yok..
Bu iki ulkede bulundum bulunuyorum
sizin ki gibi bir arsivim yok...
sizden alirim artik..:)

Fatih Şedele dedi ki...

Ah o beyler, o hanımlar yok mu zaten hiç sorma...

fotografa nasıl imza konulur henüz bilmiyorum, pek teknoloji kurdu sayılmam ama yavaş yavaş öğreniyorum.

İsviçre'ye de Almanya'ya da gittim ama maalesef elimde pek görsel yok. Nisan ayında Münih'e gidicem oradan bol malzemeyle dönerim inşallah.

Alıntı yapmanda da hiç sakınca yok, kaynak gösterirsen sevinirim ama...

Adsız dedi ki...

Fotograflara su bakimdan imzayi onerdim,

fotograflariniz oldukca net ve kaliteli cekimlerden olusuyor...

Eger imzaniz olmazsa,
google'dan alinip koyulmus gibi gorulur anlatilarinizin altinda...

Alinti blogu fikri gelince, ilk sizin blogtan alinti yaptim..
ilk once bloglara link verip yazilari alinti yapmicaktim..
sonradan bu sekle karar verdim...
Ama sizin linki baslikta vermistim
yunanistana bakis'a tiklarsaniz
baktim size yorum yazinca pek belirgin degil
alta ekledim isminizi...
..tesekkurler guzelim paylasimlariniz icin..
Munih yazisini bekliyorum alirim hemencecik..(: