13 Ekim 2009 Salı

Dünyanın Öteki Ucu, Şili


Hem düz hem de küresel haritadan baktım, Türkiye'ye en uzak kıta ülkesi Şili ...
O kadar uzak ki "nasıl olsa kimse gelmez" diye Türk vatandaşlarından vize istemiyorlar, düşün...
Aslında sadece ABD, Kanada ve Avusturalya vatandaşlarından vize istiyorlar...
Onlar sırada bekliyor, ben sallaya sallaya giriyorum ülkeye.... ne güzel dimi ?

"Dünyanın dibi" diyorlar kendilerine, ülkenin bir kısmı güney kutbunda sayılır... Patagonya'nın bir kısmı da Şili sınırlarında...
Bir çok diktatör gibi Pinoşe'den de sonra ülke çok hızlı gelişmiş, Güney Amerika'nın en iyi ekonomisi olmuş.
Hem de hep kendi imkan ve kaynaklarıyla, bütün Dünya'ya, Türkiye dahil, elma, somon, şarap ve bakır satıyorlar ... ( bu arada hadi şarabı anladık da, Türkiye'de kim, neden Şili elması, Fransız suyu alır ?.. )

Bütün yerlileri kesen, kaynakları sömüren İspanya ekolüyle, son yıllarda gelişen, adı var kendi yok, Los Angeles ekolü arası bir yer Santiago... tertemiz, yemyeşil, rengarenk...


Ne kadar Paraguay, Uruguay, Peru, Kolombiya'lı işşiz varsa atmış kapağı buraya...vize de yok ya...


Büyük Okyanus'un buz gibi suyunun balıkları yağlı yağlı, çok lezzetli ama insanları hasret sıcak sularda yüzmeye.... o kadar acıklı soruyorlar ki : " Sizin orda denizler kaç derece ? "


Doğma büyüme Valparaiso'lu Arkadaşım Cristian'ın işi, evi, hayatı, duyguları, düşünceleri ve daha bir çok ayrıntısı ne kadar da çok benziyor benimkilere... Neredeyse her dediğine "aa ben de" diyorum şaşırarak...
En uzaktaki, en yakında olabiliyor bazen; ya da en yakındaki en uzak...


Acaba "uzak" diye bir şey yok mu hakikaten ?..

Hiç yorum yok: