Şikago, Las Vegas, New York : tam bir Amerikan rüyasından sonra Tahran çok ironik oldu... Korkmadım da değil "ulan bu herif ABD ajanı olabilir, ne işi var burada" diye havalanında başım derde girecek diye ...
Tahran'a daha önce de gelmiş ve doğal olarak hiç sevmemiştim, eski 2 bayimizde de güzel bir miktar paramız batınca, uzun bir süredir gelmiyor, gelmek istemiyordum ama bu sefer çok kaçmama rağmen kurtulamadım ve o yorgunluğun üzerine yine bir gece uçuşu ile yine uykusuz geldik, Tahran'a ki nedense, Tahran uçuşları hep gece ya da sabah körü saatlerde olur ...
Sanırım Lonely Planet'te yazıyordu Tahran için : "...heavy traffic jam and make up..." diye çok doğru trafik, aşırı yoğun ve kuralsız, kadınlarda makyaj ve estetik de yoğun akıcı... Makyaj o kadar çok ki artık, yüzlerden yere akıyor nerdeyse ...
Trafikte şerit, sinyal, ışık, mesafe falan yok bir de üstüne motorsiklet cambazları da katılınca yollar resmen sirk, sen de palyaço izler gibi izliyorsun şamatayı, zaten bırak bir Alman'ı, İngiliz'i bizim havaalanı taksicileri bile Tahran'da araba kullanamaz ...Allahtan 250 cc den büyük motor yasak! (başka bir çok saçma yasak gibi..)
Kadınlar da rejimden intikam alırcasına, dalga geçercesine, tepelerine kondurmuş baş örtüsünü, nasıl düşmeden duruyor orada anlamak zor, basmış avuç avuç fondoteni, rimeli, ruju, çoğu şişirmiş dudaklarını, yanaklarını, kaldırtmış burununu mutsuz mutsuz, hızlı hızlı, yürüyor sokaklarda... Baskının geri teptiğinin, çitin arkasındaki çimin daha yeşil olduğunun en güzel örneği İran, özellikle de Tahran !
Bir kıvılcım çıksa patlayacak bir barut fıçısı gibi dolu bir halk, zaten gergin sinirleri iyice bozmuş son Amerikan ambargosu ve ekomik kriz. Pek sık olmaz aslında ama bizden bir gün önce ayaklanmış esnaf... Çok ciddi bir kalabalık hasretle anıyor Humeyni'nin islam devriminden önceki Şah Reza Pevlevi'nin modern devrini... Fotograflarını gördüm ben de gerçekten şapkalı, mini etekli, kültürlü çok modern bir toplum, ne oldu, nasıl olduysa devrim den sonra tamemen alt üst ... Dünya'nın en eski en köklü medeniyetlerinden biri, Perslerin haline bak, şimdi dünyanın en geri toplumlarından biri..
Daha önceki gelişimde çok güzel bir kare görmüş fotograflayamamıştım, sahne tam bir İran özetiydi, Esfahan sokaklarında sıkışık trafikte eski kırık dökük bir Amerikan arabasının, arka camında asık suratlı bir Humeyni posteri, direksiyonunda mutsuz bir iranlı görünce şöyle düşünmüştüm : Eski bir Amerikan tezgahının arkasında Humeyni piyonu içinde herşeyden habersiz zavallı İran halkı ...
İranla ilgili çok hikaye ama maalesef az fotograf var, şimdilik burada bırakıp havalanının bekleme salonundaki uçak kazası filmi ve Anti - Amerikan mitingli cuma namazı gibi enteresan hikayeleri daha sonraki postlarda paylaşalım ....
Kural : Ülkenin, özgürlüğünün, demokrasinin, cumhuriyetinin, tarihinin, kültürünün kıymetini bil, bunlara sahip çık !
Tahran'a daha önce de gelmiş ve doğal olarak hiç sevmemiştim, eski 2 bayimizde de güzel bir miktar paramız batınca, uzun bir süredir gelmiyor, gelmek istemiyordum ama bu sefer çok kaçmama rağmen kurtulamadım ve o yorgunluğun üzerine yine bir gece uçuşu ile yine uykusuz geldik, Tahran'a ki nedense, Tahran uçuşları hep gece ya da sabah körü saatlerde olur ...
Sanırım Lonely Planet'te yazıyordu Tahran için : "...heavy traffic jam and make up..." diye çok doğru trafik, aşırı yoğun ve kuralsız, kadınlarda makyaj ve estetik de yoğun akıcı... Makyaj o kadar çok ki artık, yüzlerden yere akıyor nerdeyse ...
Trafikte şerit, sinyal, ışık, mesafe falan yok bir de üstüne motorsiklet cambazları da katılınca yollar resmen sirk, sen de palyaço izler gibi izliyorsun şamatayı, zaten bırak bir Alman'ı, İngiliz'i bizim havaalanı taksicileri bile Tahran'da araba kullanamaz ...Allahtan 250 cc den büyük motor yasak! (başka bir çok saçma yasak gibi..)
( Aslında ben 4 kişi binen de gördüm ama fotograf çekemedim )
Kadınlar da rejimden intikam alırcasına, dalga geçercesine, tepelerine kondurmuş baş örtüsünü, nasıl düşmeden duruyor orada anlamak zor, basmış avuç avuç fondoteni, rimeli, ruju, çoğu şişirmiş dudaklarını, yanaklarını, kaldırtmış burununu mutsuz mutsuz, hızlı hızlı, yürüyor sokaklarda... Baskının geri teptiğinin, çitin arkasındaki çimin daha yeşil olduğunun en güzel örneği İran, özellikle de Tahran !
Bir kıvılcım çıksa patlayacak bir barut fıçısı gibi dolu bir halk, zaten gergin sinirleri iyice bozmuş son Amerikan ambargosu ve ekomik kriz. Pek sık olmaz aslında ama bizden bir gün önce ayaklanmış esnaf... Çok ciddi bir kalabalık hasretle anıyor Humeyni'nin islam devriminden önceki Şah Reza Pevlevi'nin modern devrini... Fotograflarını gördüm ben de gerçekten şapkalı, mini etekli, kültürlü çok modern bir toplum, ne oldu, nasıl olduysa devrim den sonra tamemen alt üst ... Dünya'nın en eski en köklü medeniyetlerinden biri, Perslerin haline bak, şimdi dünyanın en geri toplumlarından biri..
Daha önceki gelişimde çok güzel bir kare görmüş fotograflayamamıştım, sahne tam bir İran özetiydi, Esfahan sokaklarında sıkışık trafikte eski kırık dökük bir Amerikan arabasının, arka camında asık suratlı bir Humeyni posteri, direksiyonunda mutsuz bir iranlı görünce şöyle düşünmüştüm : Eski bir Amerikan tezgahının arkasında Humeyni piyonu içinde herşeyden habersiz zavallı İran halkı ...
İranla ilgili çok hikaye ama maalesef az fotograf var, şimdilik burada bırakıp havalanının bekleme salonundaki uçak kazası filmi ve Anti - Amerikan mitingli cuma namazı gibi enteresan hikayeleri daha sonraki postlarda paylaşalım ....
Kural : Ülkenin, özgürlüğünün, demokrasinin, cumhuriyetinin, tarihinin, kültürünün kıymetini bil, bunlara sahip çık !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder