10 Ocak 2011 Pazartesi

En Meşhur, En Küçük, Vatikan


Papa dahil, toplam 550 nüfuslu, 0,5 kilometre kare yüzölçümlü, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı bir ülkecik, Vatikan ...


Roma şehir merkezinde, hemen Tevere nehrinin üstündeki muhteşem köprülerden geçer geçmez karşında ...


Benzetmek gibi olmasın, Diyanet İşleri Başkanını, Topkapı sarayına yerleştir, kapıdaki jandarmalara renkli pijamalar giydir, içerde fiyakalı bir iki dua, zikir, sema falan yap, hoop bir anda islam aleminin merkezi, turizm merkezi, kapıda 2 kat fiyatına bilet kes ...
Sadece şeklen tabii, içerik olarak epey farklı ...


Kapı dedim de, Vatikan Müsesinin kapısında, bilet almak için, 2 - 3 saat beklememek için biletinizi buradan alın mutlaka http://mv.vatican.va/3_EN/pages/MV_Home.html sıraya girmeden efendi gibi ve muhakkak bu müzeyi gezin. İlim irfan nereden geldi, Mağaradan çıkan insan evladı uzaya nasıl gitti görün ...


Hrıstiyanlık, resmi, heykeli yasaklamadığı, aksine teşvik ettiği için, özellikle de rönesans devrinde her santimetre kareye bir sanat eseri düşmüş ...


Oda dekorasyonlarını, kilise duvarlarını, hatta tavanlarını ressamlara, heykeltraşlara yaptırmış devrin Papaları ki, özellikle de Mikalenjelo'nun, etinden sütünden iyice faydalanmışlar ...

Çoğunluğu Mikalenjelo tarafından resimlerler dolu muhteşem Sistine Şapeli'nde, ve diğer bir çok ortamda fotoğraf çekmek yasak, ama Türk'e yasak olur mu, ben gizlice çekiyorum tabii... 


Müzeler, genelde hep bir birine benzeyen, ve senin güncel hayatında bir şey ifade etmeyen objeler sergilendiği için sıkıcı olur, itiraf edelim... Oysa Vatikan'da neredeyse her odadan başka bir şey çıkıyor, şaşırıyorsun ....

Ah bir de bu kadar kalabalık olmasaydı ....


Tabi bu kalabalığın nedeni Noel, ve yeni yıl ayini 1 Ocak sabah erkenden başlamış, biz geç kaldık tabii... Biz geldiğimizde Papa, dev ekranda, dünyanın dört bir yanından gelen temsilcileri kutsuyordu Aziz Piedro Bazilika'sında, içeri girebilmek mümkün müydü bilemiyorum ama dışarısı da çok çümbüştü...


Yılbaşında Roma, özellikle de Vatikan gerçekten ilginç bir deneyim ... 

6 Ocak 2011 Perşembe

Her Yol Roma'ya Çıkar mı ?


Her yolu bilmem ama herkesin yolu Roma’ya çıkmış söyliyim, ben böyle bir kalabalık görmedim … Her yer sıra, her yer kıyamet; 7 düvelden, 70 millet ...

Para dağıtsalar bu kadar beklenmez; Vatikan Müzesi için 2 saat, Collessium için 1 saat bekledik...
Yağmur altında, 3 saat bekleyemediğimiz için St. Piedro Bazilikasına giremedik !..
Bir yerde fotograf çektirmek için, hatta Panteon Tapınağı kapalıydı, anahtar deliğinden içeri 10 saniye bakmak için, bile sıra beklemek gerekti ….

Tabi bu kadar adam yanılıyor olamaz, 5 milyon nüfuslu şehre, yılda 50 milyon turist haybeye gelmez ! (Biz, Almancıları, Muhacirleri falan saysak bile toplam 10 milyon turist zor çıkarırız İstanbul’dan...)


İnanılmaz bir yer Roma, çok beylik bir laf ama cidden doğru, her yerden tarih fışkırıyor, kültür taşıyor, sanat akıyor, estetik dökülüyor …


Bilinen, 3 bin senedir, sanatla, mimariyle, müzikle, resimle, heykelle, tasarımla, sporla uğraşmışlar tabi boru değil !
Hatta batının endüstrisi, modası, sanatı, sporu bugün buraya, taa onların sayesinde gelmiştir desek yeridir …


Tabi biraz da popülizm gazı var “Da Vinci Şifresi” ve “Melekler ve Şeytanlar” dan sonra daha da patlamış Roma, özellikle de Vatikan …

Vatikan’ı sonra anlatırım fakat Roma içimizde kaldı, neredeyse her seyahatten sonra olduğu gibi “bi daha gelmek , bi Vespa kiralamak, adam gibi tekrar gezmek lazım” dedik, Zaten adam akıllı yemek yiyip, Est, Est, Est ve Chianti şarap içemedik…
Tavsiye edilen bütün Restoranlar ( Bafetto, Alfredo, Ricci, MonteCarlo yılbaşı dolayısıyla kapalıydı, tabii adamların tuzu kuru … )


Yılbaşı kutlaması ise... çok acayip... Venedik Meydanında dev bir sahne, sahnede Teoman'ın 50 yaş hali Claudio Baglioni, hiç bilmediğimiz şarkılarını, çatapatlar ( ki bazıları bildiğin el bombası gibi, nasıl çatapatsa ?!? ) eşliğinde icra etmeye çalışıyor...

Venedik Meydanın'dan Collessium'a kadar yaklaşık 1 kilometrelik cadde ana baba günü, çatapat atsan yere düşmez !...

Biz tabii, yılbaşında Taksim Meydanı görmüş çocuklar olarak, bu kalabalığın en sonunda, arkamızı 2bin 500 yıllık duvara yaslamış, yine tadını tutturamadığımız, şarabımızı yudumluyoruz, otelden arakladığımız kadehlerden ...


Geçen hafta 3 yaşına giren, Efe’siz, ilk seyahatimizde sağolsun, O da hiç arıza çıkarmamış, uslu uslu “annemler bana oyuncak almaya gitti, gelecekler” diye beklemiş, kuzum...



Kural : Sanat gerçekten lazım... kendin icra et, edemiyorsan, icra edenleri takip et.