28 Mart 2012 Çarşamba

Almanya Değil, Afrika'da, Heidelberg


1995 yılında gittiğim gençlik kampında Kanada için düşündüğüm burada da aklıma geldi; Orta çağ karanlığı, cadı avı, veba, kolera vs derken iyice boka batan Avrupa’lıların aralarından uyanık olanları tası tarağı toplamış, sessiz, sakin, verimli, zengin, geniş, sıfırdan istedikleri gibi kurabilecekleri topraklara, Kuzey Amerika’ya, hatta daha da uzağa Avusturalya’ya, Güney Afrika’ya “taşınmışlar”


Tabi toprak sıfır kilometre olunca, daha doğrusu yerliler tarafından az ve temiz kullanılmış olunca toprakları, istedikleri gibi düzenlemek, ekmek, biçmek, şehirler, fabrikalar kurmak daha kolay ve daha düzenli olmuş.

Güney Afrika’ya, Avrupa’nın her yerinden, daha sonra da dünyanın her yerinden göçler olmuş, her gelen de kendi izini getirmiş biraz. Her grup kendi yaşam alanını oluşturmuş. Bizim, Alman asıllı, ortak Wolf ( Wolfgang Schmidtke ) Almanlar tarafından kurulmuş, sosyetik, çoğunlukla beyazların yaşadığı Heidelberg’te yaşıyor…


Hava asla çok soğuk ya da çok sıcak olmuyor, yazın en kavurucu sıcaklarında bile mesela geçen hafta 23 Ocakta inanılmaz bir tropik yağmur yağmış saatlerce… Tabiatıyla her yer yemyeşil, hatta rengarenk çiçekler, kuşlar, böcekler...

Doğru, beyaz adam, yerlileri kesmiş ama doğayı korumuş, Allah var…


Ve medeniyeti getirmişler buraya, sürekli gülümseyen, tanıdık tanımadık herkesle selamlaşan, hatta muhabbet eden, güler yüzlü, bomboş yolda bile “dur” ve “yol ver” işaretinde duran adam gibi insanlar sayesinde daha da güzelleşmiş memleket …

Afrikanca ( Afrikaans diyorlar, Almanca Hollandaca, Zulu ve İngilizce karışımı beyazların konuştuğu bir dil) adını hiç anlayamadığım, “kısaca Megi diyebilirsin” diyen çok tatlı, konuşkan bir teyzenin işlettiği tipik bir eski Alman mimarisi bir pansiyonda kalıyorum, ( çünkü yakında bir otel yok )

Evin hemen yanında bir okul var, öğrencilerin çoğu beyaz ve en küçükler yalınayak geliyor okula, Wolf, çok normal bir şekilde "ne yapalım, sürekli büyüyor ayakları, ayakkabı yetiştiremiyoruz, okulda da 10. Sınıfa kadar serbest, çocukların da hoşuna gidiyor” diyor, düşünüyorum ben de, demek ne kadar temiz her yer, hava da müsait, oh ne güzel ….


Kural : Konumuzla bir alakası yok ama, gerçekten isteyince her şey olur, unutma! İste, hayal et, dua et, sabret...