19 Ekim 2012 Cuma

10 gün, 4 Şehir... 3) New York


Las Vegas'ta fuarımızı ve alışveriş çılgınlığımızı kazasız belasız fazla bagaj cezasız atlattık çok şükür ve ABD seyahatimizin son durağı New York'a ulaştık, ve saatleri bir 3 saat daha ileri aldık, ve lakin ne saat kavramımız kaldı, ne gün, ne de gece ...


12 saatimiz var New York'ta, sabah erkenden inip, çıkıp şehri gezmek istiyoruz ama korkuyoruz acaba transit yolcu olduğumuz için Terminal'den çıkmamıza izin vermeyebilirler mi ?
Amerika, her ne kadar güvenlikle kafayı yemiş olsa da; adamlar asla mantığı kaybetmemişler, kesinlikle burada bile biz de olduğu kadar güvenlik işkencesi yok.
En basit AVM'ye, hastaneye, iş merkezine girerken güvenlik kontrolü olurmu ? telefonu çıkart, anahtarları çıkart, bilgisayarı çıkart, kemeri çıkart, pantalonu da çıkartalım bari ?
Ve bu kadar vasıfsız güvenlik elemanını ne yapacağız biz, sonra? Her neyse bu ayrı bir konu
Amerika'da bile havaalanına girişte bile güvenlik kontrolü yok, uçağa binişte var sadece ...
Neyse, kısacası elimizi kolumuzu sallaya sallaya çıktık ternimalden, atladık shuttle'a a doğru Fifth Avenue ...


İlk ritueli yerine getirdik, Empire State Building ...
Yıllar önce nasıl bir vizyon, nasıl bir mimari, mühendisliktir adamlar böyle bir bina yapmış ?!?
Aşağı bakınca inanamıyorsun bu kadarcık yere bu kadar bina ve bu kadar adamı nasıl sığdırmışlar ? Yukarından hazır binaları helikopterle bıraksan birbirine çarpacak neredeyse..

 

İkinci ritueli de yerine getirdik sonra, Özgürlük Abidesine uzaktan bakan tekneyle tur...Çinli Turistlerle omuz omuza ve şunu farkettik özellikle bizim kuşak o kadar çok dandik Amerikan filmi, Amerikan Dizisi seyretmiş ki sanki New York, babamızın memleketi! Her şey çok tanıdık... ( Sahi biz o Altın Kızları, Kozbi Ailesini, Kuzen Larry'yi falan nasıl seyrettik yıllarca ve yine de bi baltaya sap olabildik ? )


Kim ne dersin ( en başta da ben ne dersem diyeyim ) New York'tur dünyanın başkenti, dünyanın en meşhur kenti, en canlı, en hareketli, en zengin kenti; en son araştırma sonuçlarına göre, o kadar krize, o kadar olaya karşın, hala en karlı ve çok yatırım çeken kenti...



Enerji'ye, tempo'ya hayran olmamak mümkün değil, cumartesi günü sabah çok erken ama yine de cıvıl cıvıl. Hele American Avenue'da tesadüfen denk geldiğimiz pazar yeri çok enteresandı her Cumartesi mi var yoksa o gün özel miydi bilmiyorum... Bizim de artık dönüş vaktimiz gelmişti fazla takılamadık ama komple bir bulvar trafiğe kapalı, sağlı sollu envai tür tezgahlar tıklım tıklım...
Daha önce de yazmıştım, Kiev'de de var aynı uygulama,  haftasonu trafiğe kapatacaksın mesela Bağdat Caddesini ya da Bebek Arnavutköy Arasını, çoluk çocuk, egzostsuz, kornasız keyfini çıkaracağız İstanbul'un, ama nerdeeeee ?


Tabi sadece bina yapmakla, yol yapmakla, metro yapmakla şehircilik olmuyor bir de bu işin insani boyutu var..Central Park zaten müthiş ama mesela hemen Wall Street'in yakınında, ara sokakta küçücük Battery Park'ta bile bir bakıyorsun ağaçtan ağaca sincaplar koşuyor ...


Hiç unutmuyorum 11 Eylül 2001'de arabayla Selanik'e gitmiştim, her zaman en kötü senaryoyu düşünen, babam, arayıp "dünya savaşı çıkabilir hemen geri dön" demişti! 11/9 (diyorlar kısaca, Amerikalılar bayılıyor böyle kısaltmalara) travması hala devam ediyor, ikiz kulelerin yerine ne yapılacağı uzun süre tartışıldı ve bence en kötüsüne karar verdiler : Daha da büyüğünü yapmaya ! İnşaatın büyük bölümü bitmiş, inşaat sahasında da bir müze kurulmuş.. Bence oraya bir barış parkı kurulmalıydı, ve birisi çıkıp şöyle demeliydi : "silahla savaşla bir yere varamayacağız, bak bizim bu kadar gücümüze rağmen 2 tane manyak neler yapabiliyor..."

( En arkadaki, bulutların arasındaki bina 9/11 )

Bu arada benim hiç bir şeyi atamama merakım ilk kez para edecek galiba 1995'te New York'a ilk geldiğimizde, ikiz kulelere çıkmıştım ve biletini atmamıştım, ebay'de 1000 dolara satacağım gün bir gün gelecek ...



Kural : Sakla samanı gelir zamanı ....

12 Ekim 2012 Cuma

10 günde, 4 şehir...2) Las Vegas

Yolculuğumuzun asıl hedefi, Las Vegas, 4 yılda bir düzenlenen dünyanın en büyük madencilik fuarında, zar zor açık alanda bir yer bulduk... Büyük risk tabii, sonuçta, Vegas burası, Nevada çölü, aylardan Eylül, çok sıcak olabilirdi ve kimse açık alanı gezmeyebilirdi...


Allah yüzümüze baktı hava çok sıcak değildi ve hem fuarın hem de şehrin keyfini çıkarabildik... Bu 3. gelişim Yalan Dünya'ya  ve hala yapacaklar listesi kabarık... Hoş biz vaktin çoğunu alış veriş yaparak çar çur ettik ama gerçekten tutamıyorsun kendini... Tüketim girdabı seni de alıyor içine aman diyorsun "boşver yalan dünya" ...


Herkes araba kiralar, biz de daha önceki seferlerde kiralamıştık bu sefer otel fuar alanı yakın diye kiralamadık yakın her yer yürürüz dedik ama binalar o kadar büyük ki çok yakınmış gibi görünüyor, yürüyorsun yürüyorsun, binalar daha da büyüyor büyüyor ama bir türlü ulaşamıyorsun ... Yürümekten helak olduk...


Otellerin mimarilerinin, iç mimarilerinin, müşteri çekmek için atraksiyonlarının, çoğunluğu italyan olmak üzere konseptlerinin (Venezia, Palazzo, Ceasar's Palace, Belaggio) yaratıcılığın ve tabiki gösterişin sınırı yok. Neredeyse her yıl eski bir otel yıkılıyor, yerine bir yenisi yapılıyor.
Buz heykeller, kristal avizenin içinde 3 katlı bar, komple akvaryum restoran, envai türlü canlı çiçek, heykel ve tabi ki mağaza... 500 metre içinde, 6 tane Louis Vuitton mağazası var, bi otelin içinde Ferrari "yetkili" servisi var, servisi gezmek 10 dolar...


Roma'da Aşk Çeşmesinin yanına yaklaşamazsın kalabalıktan ama burada birebir aynısının dibinde, İtalya'dakinden 2 kat lezzetli İtalyan yemeğini,  yarı fiyatına yiyebilirsin.
Zaten burada şöyle bir adet var : Bütün otellerde fiyatlar Ultra Exclusive Her Şey HARİÇ ! Oda - Kahvaltı bile değil sadece Oda. Ama bütün otellerin çok hesaplı açık büfeleri var 3 öğün... Her gün, her öğün başka otelde yiyorsun ve şu geyiği yapıyorsun :  "Kahvaltıya Roma'daydım, Öğle yemeğine Paris'te, Akşam ise New York'ta yiyeceğiz ... Yalan da sayılmaz hani....


Yanlız bir arkadaşım çok güzel özetledi : "Vegas'ta 2 saat elektrik kesilse, olay biter!"
Ki adamlar bunun bildikleri için yanlızca Vegas için baraj yapmışlar ( Hoover Barajı, istersen oraya da tur var, hatta istersen Helikopterle...) , bugüne kadar hiç elektrik kesilmemiş ama hiç ...




 

10 Ekim 2012 Çarşamba

10 gün'de 4 şehir... 1) Şikago


10 gün'de 4 şehir : Şikago, Las Vegas, New York ve Tahran ! Evet Tahran, "ne alaka" demeyin, kemerleri bağlayın, buyrun :
Las Vegas'ta fuar, Şikago'da müşteri ziyareti, New York'ta uçak aktarması, Tahran'da da son dakika çıkan, acil bir toplantı ...
6 havaalanı, 4 havayolu şirketi, havada toplam yaklaşık 40 saat, 10 günde sadece 6 gece uykusu, 5 farklı saat dilim, bir sürü fotograf ve hikaye :


İlk durak Şikago :   
Daha önce de yazmıştım Şikago'yu , kartpostalık, Hollywood'luk bir şehir ... Her ne kadar hava kapalı, yer yer yağışlı olsa da gezmeye, bakmaya doyamıyorsun ... Her şey simetrik, sokaklar cetvelle çizilmiş, binalar zaten lego gibi... Arada bazı eski binalar kalmış, onlara dokunulmamış ve onlar da uymuş simetriye, hiç sırıtmıyor ...


Geçen sefer babamla gelmiştim bu sefer "kayınço" ile geliyoruz, o da meraklı bisiklete, hadi değişiklik olsun diyoruz bisiklet kiralayalım, koca şehir yürü yürü bitmez ... Yağmur bastırmasaydı çok iyi fikirdi... Bisikleti erken teslim edince, Navy Pier'e gitmek için aynı yolu geri yürümek biraz saçma oldu ama zaten maksat, gezmek ...


Tesadüf, tam da Iphone 5 in satışa çıktığı ilk gün ( 21 Eylül Cuma ) buradayız ve şehrin en merkezi yerindeki dev Apple mağazasının önündeki sıraya şahit oluyoruz, hatta biz de hatıra fotografı çektiriyoruz, "Iphone 5 hatırası"... çünkü kendisini şimdilik almak mümkün değil, yanlızca kontratlı satılıyor ... ( Çıkar çıkmaz alınca ne oluyorsa, ne kadar acil olabilir ki ?)


Biz de o zaman meşhur Giardano's un "Stuffed" - "Deep Dish"pizzasından yiyoruz, daha doğrusu 2 kişi bir pizzayı yiyemiyoruz. Pizza'nın hazırlanması 1 saat sürüyor, içeride oturmak istersen 45 dakika sıra bekliyorsun hafta içi herhangi bir saat .... Biz dışarda oturuyoruz, 1 saat bekliyoruz ama 3 saatte olsa beklenir böyle bir pizza olamaz... Malzeme pizza'nın üstünde değil içinde ve epey bi bol kepçe... Malzeme olarak mutlaka Italian Beef'i tercih edin, olur da yolunuz düşerse ...   


Bu arada, konumuzla ilgisi yok ama aklıma takıldı,  bu Amerika'lılar her şeyi abartıyor ya,  Starbucks'ın 12 bin,  Mcdonald's 14 bin şubesi varmış sadece Amerika Birleşik Devletlerinde ... yazıyla yazayim : on dört bin, rakamla : 14.000 !
Ve hepsinde,  kasada kuyruk var... bu kadar çok kahve içilir mi, hamburger yenir mi ya, sizin eviniz barkınız yok mu, gidin oturun evde çay demleyin, çorba için, efendi gibi yemek yiyin ....