26 Ekim 2015 Pazartesi

Milano 1. Bölüm



Tam 25 yıl önceydi, soğuk puslu tipik bir orta Avrupa havasıydı, 1990 yılı Mart ayıydı. çok net hatırlıyorum çünkü en büyük hayalim, bir yurt dışı seyahatinin, ilk durağı Milano’ydu. 
Heyecandan gece uyku uyuyamıyordum, Milan futbol takımına bayılıyor, ilk 11’ini ezbere biliyordum ( çoğunu hala hatırlarım ) 
Sadece 2 TV kanalımızdan biri olan TRT 2’de her Perşembe yayınlanan “Avrupa’dan Futbol” programını kaçırmıyordum. Milano’ya gelir gelmez, kırmızı siyah çubuklu Milan forması ve düz açık mavi İtalya Milli Forması almış bunları büyük bir hava ile yıllarca giymiştim. 


Sonra bir daha hiç Milano’ya gitmek kısmet olmamıştı, çok sevdiğim Arkadaşım Nicoletta’nın ısrarlı davetleri ve Expo bahanesiyle bir hafta sonu kaçalım, buna bir de Nicoletta’nın hiç kaçırmadığı İnter Maçı ekleyelim dedik.



Onlarca fuara katılımcı ya da ziyaretçi olarak gitmişimdir ama ilk kez bir Expo görmek Milano’da nasip oldu. Muhteşem bir organizasyon, inanılmaz standlar, daha doğrusu ülke pavyonları… Uyanık İtalyanlar tema olarak da hem bütün dünyayı ilgilendiren hem de kendi uzman oldukları bir konuyu da patlatmışlar : Gırtlak… Yeme - İçme yani… 
Tabi dolayısıyla da inanılmaz bir kalabalık, biz nispeten daha sakindir diye akşam gittik ama bir çok pavyona giremeden, çok şükür ezilmeden, keyifli bir yürüyüş yapıp döndük…

 ( fotoğraf www.finedininglovers.com adresinden alınmıştır ) 

Ertesi akşam İnter - Juventus maçı da çok heyecanlıydı, biz fanatiklerin olduğu “Ultra” tribününde kale arkasındaydık. Koltuğumuzun üstünde mavi ve beyaz bir bayrak bir de bunları ne zaman nerede kullanacağımızı anlatan İtalyanca bir talimatname vardı. Sonra karşıdan çekilen fotoğrafı görünce anladım nasıl bir koreografi içinde olduğumuzu.. Biz sağ üst kenardaki mavi kalabalığın içindeyiz.



Biletli toplam 79.850 kişi varmış maçta yani ortalama bir Türk Derbisinin 2 katı kadar. Toplanma bölgesi  Piazzale Lotto’ya geldik oradan ücretsiz otobüslerle San Siro, Guiseppe Meazza Stadına… Hemen stadın girişindi “Baretto” adlı barda diğer arkadaşlarla buluşup birkaç kadeh punch ya da bira içip sessiz sakin efendi gibi gittik oturduk koltuğumuza… İçki serbest, hatta hava da kesif bir marihuana kokusu ama bir kavga, gürültü, patırtı yok…  Zamanında olmuş tabi, ama artık aşmışlar o günleri, darısı bizim başımıza…



Kural : İzleyici olarak gaza gelme, Futbol büyük bir endüstridir, eğlence aracıdır... Oyuncu olarak da gaza gelme Spor kardeşliktir, önemli olan kazanmak değil mücadele etmektir ... 

Hiç yorum yok: