1 Ekim 2009 Perşembe

Atanın Vatanı, Vatanların Atası ... Selanik



Bayram kaçamağı, kapı komşusu Selanik nam-ı diğer Thessaloniki, Makedon Kralı II. Filip'in güzeller güzeli kızı ... Gerçek "Macedonia"'nın başkenti ... Bizim Atamızın vatanı, ve bir çok vatanın da atası ....



Dandik bir Türk filmi senaryosu gibi çocukken birbirinden ayrılmış, birbirini tanımadığı için düşman olan 2 kan kardeşinin buluşma hikayesidir, Türk Yunan dostluğu ...
Onlar da tespih çevirir, sigara içer günün her saati; onların da evleri cumbalıdır, mabetleri kubbeli ...




"turlu" ve "imam bayildi" yerler akşam yemeğinde, kahvaltıda "ispanaki büreki" ve "puğaça"
Ve çok azı sallar musakkanın aslında Yunan yemeği mi, yoksa Türk yemeği mi olduğunu ...
Yalnız rakıyı, susuz ve küçük şarap kadehlerinde içerler, ona göre...
(Atatürk de böyle içermiş, hatta Atatürk, Elazığ'a geldiğinde rakı içtiği kadehi bendedir şu an Dededen yadigar ... bkz bu resim : )



Sokaklarında kendini yabancı hissetmeyeceğin nadir ülkelerden biridir, Yunanistan. Her şey hatta herkes tanıdık gelir. Selanik'in yeri ayrıdır tabi bizim için. Atatürk'ün evi çok tadilat geçirmiş, çok değişmiştir. Son haline Selanik Belediyesi getirip, armağan etmiş Türkiye Cumhuriyetine. Türk Konsolosluğu'dur aynı zamanda, Pek bir şey kalmamış içinde, eşyaların çoğu Samsun'daki Atatürk Müzesine gönderilmiş ama yine de gitmeye, görmeye değer...


Bundan tam 12 yıl önce ilk kez, TR plakalı arabamızla geldiğimizde yaşadığımız "acaba camımızı penceremizi kırarlar mı" korkumuzun yersizliğini, tanıştığımız neredeyse herkesin Anadolu'dan bir hikayesi olması vurmuştu yüzümüze ... Ya Kayseri'den gelmişti, Amca çok özlemişti pastırmayı ya da dedesi Samsunluydu kızın ve çok güzel kemençe çalardı ...


Şimdi İzmir'den daha kolay ve daha keyifli gelir bana Selanik'e gitmek İstanbul'dan arabayla ...
2 saat gümrük, 2 saat Kavala, orada bir frappe molası, ( Ya da Makri'de Aya Yorgi'de yemek molası ) 2 saat sonra Ege'nin karşı yakası, komşu kapısı ...

En güzel şarkı, sözlerini bildiğin, eşlik edebildiğin şarkıdır ya hani; onun gibi bir şey herhalde ...

2 yorum:

Can Kiriklar dedi ki...

Hoşgeldin... Ogula kalacak bu hikayeler o kadifelere konmuş kadeh kadar değerli olacak bir gün, biliyorum. Kurşun kalemle notlar almaya, anlatılacak hikayeler biriktirmeye, gözünün gördüğü hikayelerin fotoğraflarını çekmeye devam. Ne olursa olsun... pes etmeden...

Can K.

Adsız dedi ki...

Merhaba,

gezi yazilarinizi takipteyim yunanistan
gezi yazinizi alintiladim ve digerlerinide
alintilamak isterim...

eger rahatsizlik soz konusu olursa kaldirabilirim!